Fotoğraf
Hayatımın ilk birkaç yılı yeni fotoğraf makinası alan amcamın hevesinin meyvesi çok fotoğrafım var. Sonra giderek azalmış. Ve ben de oluşan bilincimle durup poz verme, birinin düğmeye basarak o anı ölümsüzleştirmesi mevzusuna gard almışım. Bir aile fotoğrafımız var, herkes kameraya bakıyor, ben kollarımla yüzümü kapamışım. Orada olsa olsa 7-8 yaşındayım. Anı hala hayal meyal hatırlarım. Zorlandığım için ağlayacaktım neredeyse, feci surat asmıştım sonra da.
Biraz daha yaş alıp zoraki güldüklerim daha kötü. Çirkinliğimi iki ile çarpın. Aman yarabbim! Zaten fotojenik değilim, eylemi sevmemem durumu iyice çıkmaza sokuyor. Şansıma hep fotoğrafımı çeken birileri olmuş ama. Çek de sal beni gülüşümü yapıp sinirle dudaklarımı gererken çok yılmışım. Sonra sonra lisede anı kalsın deyip bir parça kabullenmemle katlanılabilir bir gülüşe sahip oldum.
20'lerime geldiğimde ise zamanın çok hızlı geçtiğini fark edip bir parça depresyona girdim. İşte orada yaka silktiğim fotoğraf çekinmenin önemini kavradım. Dönüp bakıyorum çok fotoğraf çekmişim ama ben yokum. Tarihten kendi kendimi silmeye kalkmışım. Bu noktadan sonra görsel anılar edinmeye başladım. Ne gündü, ne andı dediğim fotoğraflarım oldu. Dönüp bakması oldukça hoş. Bir de bastırıp çoğunu başlarına gelebilecek her türlü kazayı göze alarak dijital ortamdan siliyorum. Canım isteyince döküp tek tek elden geçiriyorum. Bazı çektiğim an fotoğraflarını arkasına not yazarak arkadaşlarıma hediye ediyorum.
Anlayacağınız sonradan bu işi çok sevdim. Elimde telefon bahar aylarında fotoğraf çekmek için dolandığım çok oldu. (Evet, bahar en sevdiğim mevsim.) Henüz bir fotoğraf makinası alma sevincine nail olamadım ama aranızda para toplayıp hediye edebilirsiniz. :p Şunu almanı öneririm dediğiniz bir makina, marka varsa haber edin. Alacağım zaman yapacağım araştırmayı kısa kesip beni belli azaplardan kurtarır. Asla profesyonel olamayacağım lakin kaydedilmeye değer çok an var. Yakalayabilmek dileğiyle...