Mutluluk Dört Harf Midir?
Daha önce Hindistan'da bulundunuz mu? Tabii ki çoğumuzun buna yanıtı hayır olacaktır. Peki sizce mutluluk parayla satın alınabilir mi? Zaman bizim için nedir? Hayatlarımızı nasıl harcıyoruz?
Daha önce Hindistan'da bulundunuz mu?
Tabii ki çoğumuzun yanıtı buna hayır olacaktır. Bugünkü yazımızda Hint mitolojisinden esinlendiğimi söylemem gerekiyor.
Bilindiği üzere Hindistan'da reenkarnasyona inanılıyor ve günümüzde hâlâ bazı tanrıların yeniden doğduğunu söyleyip ibadet etmeye devam ediyorlar. Geçenlerde tanrıların onları virüsten korumadığını söyleyerek çoğu vatandaşın evlerinde bulundurdukları heykellere zarar verdikleri haberlerini de gördüm.
Fazlaca tuhaflık barındıran Hintliler "Hayatlarımızı Nasıl Harcıyoruz?" sorusunu sordurdu kendime.
Doğaya baktığımız zaman, her zaman bir alışveriş olduğunu gözlemlemek zor değil. Her alınan şeyin ardından bir şeyler veriliyor. Bu durumu sadece doğayla sınırlamak da istemiyorum. Hayatlarımız için de düşünebiliriz ve yerine koymak istediğimiz her şey için bir şeyleri vermemiz gerektiğini görebiliriz. İster zorla ister güle oynaya... Meyve sebze alabilmek için toprağa besleyip ilaç, gübre, su veriyoruz. Bir şeyler başarabilmek için emek veriyoruz. Bir şeyleri satın almak için paramızı veriyoruz. Hatta para kazanmak için bile vaktimizi veriyoruz. Bana evrende sonsuz bilgi var ve bilginin parayla satın alınamayacağını söyleyen bir arkadaşım vardı ancak ben bilgi için bile para ödediğimizi düşünüyorum. Kendimize bir şey katmasak bile ufak bir işletme açtığımızı düşünün aslında personellerimizin bilgi ve deneyimleri için onlara ödeme yapıyoruz. Bunu da geçiyorum eski zamanlarda bilgiye kendiliğimizden ulaşsak bile şuan araştırmalara maddi destek verilmediğinde bir adım ötesine bile geçilemiyor. Peki para her şeyi satın alabilir mi? Örneğin mutluluğu...
Sizce mutluluk parayla satın alınabilir mi?
Günümüz şartlarında para o kadar değerli bir konumdaki bizim için asıl önemli olan şeyi gözden kaçırıyoruz. "Zaman". Zamanı parayla satın alamayız ve bu gözden kaçırdığımız en önemli nokta. Bir iki dakika kendinize düşünme şansı verin ve geriye dönün, en mutlu olduğunuz anı hatırlayın. Mutluluk sebebinizin ne olduğunu düşünün. Paranın hiçbir zaman sebep olmadığını görebiliriz. Ancak araç olabilir. Bir günde ne çok farklı duyguya n-ve ne çok farklı insana maruz kaldığınızı hatırlayın. Ufak bir gülücük önemsiz olsa da iyi hissettirdiğini hatırlayın.
Şu an eksik olanın neler? Yerini doldurmak için neler verebiliriz? Şuanki biz olmak için de neler verdik veya kaybettik? Neler aldık? Nerelere kimlere değdik? Sınırsız soruya, yanıtsız tonlarca soruya cevap arayabilir ve günlerce düşünebiliriz. Ama "neden var olduk, ne olacağız?" sorularına yanıt aramayı çocukluktan öğrenebilmiş olsaydık bize sunulmuş olan vakti daha kıymetli değerlendirir ve daha mutlu yaşardık diye düşünüyorum. "Mutlu olmak istiyorsan bir amaca bağlan, insanlara ya da eşyalara değil." Diyen Albert Einstein haklı olabilir. Rotasız bir gemi okyanusta kaybolacaktır. Bizler de hayatlarımızın içinde çoğu zaman kayboluyoruz. İyi hissettiğimiz sınırlı saniyeler arıyoruz. Ama küçük de olsa sınırlı da olsa amaçlara tutunmayı hedef haline getirebilir ve bu kötü duygularından arınmayı deneyebiliriz. Yarın yataktan kalkmak için bir çiçeği sulamayı amaç edinelim. Ertesi gün bir köpeği beslemek için uyanalım. Kendimizden vazgeçtiysek bile bizi hayatta tutabilecek şeyleri görmeyi deneyelim. Uyanalım o gün en sevdiğimiz giysiyi giyelim. Uyanalım ve o gün belki ailemizin de ihtiyacı olan gülücüğü verelim. Uyanalım ve aynaya bakalım. Kendimize vermeyi hiç denemediğimiz o sevgiyi verelim. Bugün kendimize "Seni Seviyorum", "eksikliklerime rağmen seni seviyorum. Yarın da sevmeyi deneyeceğim." diyelim ve kimse elimizden tutmazken biz kendi elimizden tutup ilerleyelim. Hayat bazen de budur ya.. kaybolmak. Kaybolduğumuz yerde soluklanalım ve içinde olduğumuz yolu en güzel şekilde yürüyüp bitirelim.
Sizlerin fikirlerini ve hayata karşı duruşlarını okumayı çok isterdim. Benimle hayata nasıl yaklaştığınızı yorumlarda paylaşabilirsiniz.
Hayatıma değdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Hepimiz birbirimizin parçasıyız. Yeniden görüşmek üzere.