2021 ANİME ÖDÜLLERİ HAKKINDA KISA BİR İNCELEME
Crunchyroll’ün düzenlediği bu yılki anime ödülleri için aday olarak gösterilen animeler arasında sıkı bir çekişme söz konusu.
Crunchyroll’ün düzenlediği bu yılki anime ödülleri için aday olarak gösterilen animeler arasında sıkı bir çekişme söz konusu. Oy kullanırken ve bu yazıyı yazarken dahi bazı kategorilerde, bu kadar çok kaliteli ve sağlam yapım arasından birini seçmek için bayağı bir zorlansam da birkaç kategoride istediğim yapımları görememek ya da onların nispeten popüler olan rakiplerine karşı kazanamayacağını bilmekten yana da kızgın hâldeyim. Yazıda bilgi sahibi olmadığım En iyi İngilizce Seslendirme ödülü hakkında yorum yapmayacağım ancak onun dışındaki tüm kategorilerdeki adaylar hakkında yorumda bulunacağım.
İlk olarak En İyi Erkek Karakter ile başlayalım. Açıkçası bu kategorideki rekabetin o kadar büyük olmayacağı kanaatindeyim. Her ne kadar Tokyo Revengers’ın iki sevilen karakteri de aday gösterilmiş olsa da kazananın, hem Ranking of Kings animesinin hızlı yükselişinin getirdiği ilgiden hem de bu ilgiyi hak ediyor oluşundan dolayı, Bojji olacağı kanaatindeyim. Bojji, insanlara bir ana karakterin izleyici ile diyalog kuramamasının, karakter ve izleyici arasındaki empati bağını etkilemediğini göstermesi açısından bu listedeki en güçlü isim. Senku ile Izumi sevilen ve sezonluk olarak başarılı animelerin ana karakterleri olsalar da iki karakter de Bojji’nin erişebileceği “Unutulmayan karakter” statüsüne erişebilecek, yıllar sonra dahi akıllarda kalabilecek potansiyel de değiller. Fakat bu kategoride aday gösterilmesini istediğim iki isim vardı. Birincisi Re: Zero’dan Subaru, ikincisi de To Your Eternity’den Fushi. Animelerinin gösterdiği başarılar bir yana, bu iki karakterin Senku ve Izumi yerine aday olabileceklerini ve bu kategoriyi, oy vermesi zor bir şekle dönüştürebileceklerini düşünüyorum. Hem Subaru hem de Fushi gelişimleri daha rahat takip edilebilen, izleyicinin empati kurabileceği, dolayısıyla, hatırlanmaları daha olanaklı olan karakterlerdi. Aynı şekilde Ranking of Kings’ten Kage de bu listede yer alabilirdi. Kage’nin anime içerisindeki görevi, Bojji’nin duygularına tercüman olarak izleyici ile Bojji arasındaki diyalogsuzluk sorununu çözmek olduğu için bu kategoride iyi bir aday olabilirdi.
En İyi Kadın Karakter kategorisinde ise Ai ve Vladilena arasında büyük bir ikilemde kaldım. Wonder Egg Priority’nin insanın içini ısıtan gülüşü, seri boyunca izleyici ile empati kurma kapılarını açık bırakarak tam tadında pozitif karakter gelişimi izleyen ana karakteri Ai ile onun tam zıddı bir şekilde savaşın korkunçluğu ile karşılaştığı andan itibaren eski sevecenliğini kaybeden ve gitgide izleyicinin empati kurabileceği bir karakter olmaktan uzaklaşan Vladilena’nın arasındaki bu yarışı, şaşırıtıcı bir şekilde, ikisinin de kazanmasını istesem de ikisinin de kaybetmesini bekliyorum. Nedeni ise Komi’nin kazanacağını düşünüyor olmam. Komi, büyük bir hızla popüler olan, Zero Two gibi, bir internet fenomeni. Ne Ai ne de Vladilena kadar ön plana çıkan bir karakter. Ancak bu, Komi izleyicilerin empati kurabileceği birisi değil demek de olmuyor. Anime izleyenlerin de aralarında yaygın olarak bulunduğu, sosyal olarak özgüvensiz insanı temsil eden Komi, yine bu çevreden büyük bir sevgi ve ilgi gördü. O yüzden onun bu oylamayı kazanacağını bekliyorum. Fakat burada aday olmamasına en çok üzüldüğüm isim Ranking of Kings’ten Hiling oldu. Hiling’in seri boyunca gösterdiği fedakâr tavır olsun, Bojji’ye karşı, kendi oğlundan bile fazla, duyduğu sevgi olsun görüşümce onu, en azından aday olmaya yetecek güçte bir karakter yapıyordu. Aynı şekilde Pirate Princess’ten Fena’nın da aday gösterilebilecek kadar güçlü bir karakter olduğuna inanıyorum fakat bu kadar güçlü adayın arasında ödülü muhtemelen kazanamazdı.
En İyi Ana Karakter kategorisi karar vermesi en zor kategorilerden biriydi. Final Sezon’unda Eren’in gün geçtikçe pragmatik bir kişiliğe bürünerek amacı için her şeyi göze alacak hâle gelip, insanlığını dahi amacı uğrunda kaybetmeyi göze alan bir şekilde gelişmesi onu hem iyi bir Ana Karakter hem de iyi bir Rakip Karakter yapıyor. Diğer adaylara baktığımızda Ai, Yuji ve Bojji hemen göze çarpan diğer karakterler. Her birinin kendince sağlam yönleri olsa da bu üçünün ortak bir noktası mevcut. Kendilerinden güçlü olan düşmanları yenmeye çalışmaları ve lineer bir karakter gelişimi izlemeleri. Yine de bu, onları kötü bir ana karakter adayı yapmıyor. Odokawa ise bu konuda nötrde kalan bir karakter. Odd Taxi’nin yapısından ötürü olsa gerek gelişimini ve ilerleyişini, diğer adaylar gibi takip edemiyoruz. Bu kategoriyi Eren’in kazanmasını bekliyor olsam da diğer adaylardan herhangi biri kazansaydı da pek üzülmezdim.
En İyi Rakip Karakter: Eren için yukarıda bahsettiklerim burada da geçerli, kendi içinde çelişen ve izleyiciyi ciddi sorularla karşı karşıya bırakan bir ana karakter olduğundan dolayı kendisi için de aynı zamanda bir rakip oluyor. Diğer adaylardan Echidna ve Tetta en çok göze çarpan iki isim olarak karşımıza çıkıyor. Echidna, ilk olarak şüpheli bir şekilde dostane görünse de bölümler ilerledikçe onun ne tür bir canavar olduğunu anlıyoruz. Fakat Echidna yerine Roswaal’in aday olmasını beklerdim, hikâyede Echidna’nın Subaru ile çatışmaları Roswaal’ınki kadar belirleyici olmuyor. Tetta ise Tokyo Revengers’a kelimenin tam anlamıyla noktayı koyan kişi. Hikâyedeki karakterleri ortadan kaldırma konusunda diğer adaylardan daha başarılı biri olduğundan bu konudaki oylamayı kazanma şansı yüksek.
En İyi Dövüş Sahnesi: Bu sahne için gönlüm Tohru vs Elma’nın kazanmasını istese de büyük ihtimal Yuji, Aoi vs Hanami’nin kazanacağı görüşündeyim. Tohru ve Elma’nın dövüşündeki animasyonların kalitesi Demon Slayer’ın harika dövüş animasyonları ile yarışacak kadar kaliteliydi demişken bir parantez açıp Demon Slayer’dan Rengoku vs Akaza’nın neden aday olmadığı konusunda en ufak bir fikrim yok, zira aday olsa kesinlikle onun kazanacağından emindim. E Jujutsu Kaisen’den iki tane savaş koyulacağına Demon Slayer’daki o dövüş, birisi yerine dahil edilerek bu oylama daha da ilgi çekici hâle getirebilirdi. Eren vs Savaş Çekici’nin bu oylamada bir şansı olduğunu sanmıyorum, çünkü artık herkes AOT CG’sinin ne kadar büyük bir meme olduğunu anlamış durumda. Bir diğer ilginç aday ise Vivy vs Yugo. Bu dövüşteki hareketlerin akıcılığı cidden harika, tüm dövüş ne seyircinin kaçırabileceği bir hızda olup bitiyor ne de tüm bölümü kapsayacak derecede uzayıp gidiyor. Birkaç dakikalık kısa ama bir hayli akıcı bir sahne.
Gel Gelelim En İyi Yönetmen kategorisine: Burada bu yılın dev animeleri olarak nitelendirebileceğimiz AOT ve Jujutsu Kaisen’in kaybedeceği görüşündeyim, zira AOT sanat yönetmenliğinden ziyade, yazarının yazdığı karakterlerin derinliği ve akıcı konusu ile ilgi çeken bir anime. Jujutsu Kaisen ise tam bir dövüş animesi ve bunun hakkını da veren bir yapım. Ancak bu kategoride, ödülün, sınırların dışına çıkmayı hedefleyen, orijinal bir yapım ortaya koymaya çalışan birine verilmesinden yanayım. Her ne kadar Wonder Egg Priority bunların bir kısmına uyuyorsa da sıkıcı düşman ve bölüm tasarımları, ilgi çekici olabilecek ve animenin konusu açısından daha da derinleştirilebilecekken sığ bırakılmış gibi hissettiriyor. Bu yüzden burada bu seçiminden dolayı onu da elemek zorundayım. Elimde kalanlardan Nomad da yine bu sebeplerden ötürü kaybediyor. Diğer iki aday arasında seçim yapmak ise oldukça zor. Hem Sonny Boy hem de Odd Taxi biraz deneysel bir yön taşıyan animeler. Dolayısıyla, animenin başarısında yazarınki kadar ya da yazardan daha fazla olacak kadar yönetmenin de payı var, çünkü bu denli soyut ve karmaşık yapısı olan iki animeyi, yazıdan görsel hâle getirmek büyük bir çaba ve yaratıcılık ister. Bu konudaki kriterler olarak yapımı yazıdan görsel hâle getirme başarısı ve yönetmenin, animenin başarısında, yazara nazaran ne kadar etkili olduğu göz önüne alındığında Sonny Boy, Odd Taxi’den bir tık daha önde duruyor.
Gelelim kalitenin, parası olanın konuşacağı kategoriye. En İyi Animasyon’daki adayların hepsi çok kuvvetli olsa da bir kere Wonder Egg ve Jujutsu Kaisen ile yollarımızı ayırmamız gerekli çünkü, buradaki asıl rekabetin Demon Slayer ve Dragon Maid arasında olacağına inanıyorum. Dragon Maid, KyoAni’nin, animasyon kalitesi ile nam salmış bir stüdyonun yaptığı ve başarılı animasyonları ile defalarca kez övgü almış bir yapım. Bunu, bir komedi ve günlük yaşam animesi olmasına rağmen dövüş sahnesinin çoğu Shounen animesini geçip aday olmasından anlayabiliriz. Mushoku Tensei’nin animasyoları canlı, enerjik ve animenin o maceraperest havasını verebilecek renklilikteler. İzlerken sanki bir RPG oyununu oynuyormuşçasına havaya sokuyor insanı. Vivy ise belki de bu dördü arasındaki en zayıf rakip olabilir. Bu, animasyonlar kalitesiz demek değil ancak animenin renk skalası göz önüne alındığında diğer üç anime kadar göze çarpan canlılıkta olmadığını görüyoruz. İnsanlar genelde, en azından benim gibiler, daha renkli sahneleri hatırlar. O yüzden asıl kapışmanın bahsettiğim üç anime arasında olacağını düşünüyorum. Gönlüm Dragon Maid’in kazanmasından yana ancak Demon Slayer büyük ihtimalle ödülü alacak.
En İyi Karakter Tasarımı ödülünün mutlaka Vivy’e gitmesini istiyorum. Ancak Odd Taxi’nin karakterleri ile Ranking of Kings ona izin verecekler mi emin değilim. Bu konuda, açıkçası aday gösterilseydi büyük ihtimalle Takt Op. Destiny’nin bu ödülü kapacağı kanaatindeyim. Fakat Odd Taxi, hem karakterlerinin orijinalliği olsun hem de animenin genel yapısının her karakteri eşsiz şekilde gösteriyor olmasından dolayı olsun bu konudaki ödülü kapacak gibi hissettiriyor.
En İyi Beste ödülü için aday gösterilebilseydi eğer yine Takt Op. Destiny’i seçerdim ancak bu tamamen kişisel bir seçim olurdu, zira Takt Op. Destiny’de orijinal beste sayısı nispeten az. Vivy gibi müziğin bu kadar ön planda olduğu bir anime bunu alamazsa redditte çıkacak kargaşayı düşünemiyorum bile. O yüzden, düşünmeye dahi gerek yok. Vivy bu ödülü alacak.
En İyi Japonca Seslendirme: Japonca bilgim yok ancak eğer sadece seslendirme performansına göre değerlendirme yapacaksak Kumoko’nun seslendirmeni ile Gabi’nin seslendirmeni arasında ikilemde kalıyorum. Ai ve Eren iyi seslendirme performanslarına sahip olsalar da zannımca Gabi ve Kumoko’nun seslendirmelerinin üstün performansları karşısında biraz sönük kalıyorlar. Odokawa’nın seslendirmenin seri boyunca sürdürdüğü o bezgin, boğuk ve kalın sesin yaşlı taksici dayı karakterini tam yansıttığı düşünsem de yer yer Gabi’nin ve Kumo’nun çıldırmalarını ile bağırmalarını da karaktere bu kadar oturtabilmek her babayiğidin harcı değil.
En İyi Opening ödülü ile biraz daha öznel bir alana gireceğim. Öncelikle Tokyo Revengers’ın openingi etkileyici olsa da Dragon Maid’in openingi animasyon kalitesinin de yüksek olmasından dolayı biraz daha göze hoş gelen bir yapıya sahip benim için. Beasters’ınki ise daha çarpıcı bir başlangıca ve sanat yönetimine sahip. Görselliği ve soyutsallığı çok iyi birleştirmiş bir opening ancak müziğin ritminin biraz fazla kaçtığı kanaatindeyim. Daha yavaş bir müziğe sahip olsaydı mükemmel bir opening olabilirdi. Jujutsu Kaisen’in openingi ise biraz jenerik hissettiriyor. Hem müzikte hem de görsellikte alışılagelmişin dışında bir yahut iki kısım bulmak mümkün fakat genel olarak bende uyandırdığı his yavandan öte değil. Odd Taxi’nin openingi ise animenin kendisi kadar alternatif müzik havasında. Görsellik açısından ise seksenlerin resimlerini, figürlerini ve jenerik sahnelerini sıkça kullanıyor fakat etkileyicilikten yoksun bir yapısı var. Güzelden öteye geçmiyor. AOT ‘nin openingi ise hem görsellik olarak ilgi çekici hem de müzik olarak insanı etkileyip havaya sokan bir yapıya sahip. Özellikle openingde en çok patlama ve yıkımı görmemiz bize bir şey anlatıyor gibi ancak spoiler vermeyeyim burada. Bu adaylar arasında ödülü ya Beasters’ın ya da AOT’nin almasını bekliyorum. İkisi hakkındaki görüşlerim benzer ve bir seçim yapmak cidden zor.
En İyi Ending için kazanandan ziyade kaybedenler var. Demon Slayer bu konuda bana göre biraz sınıfta kaldı. Shirogane, biraz jenerik bir anime endingini andırıyor. Kulağa hoş gelse de etkileyicilikten yoksun. Beasters’ın endingi için durum daha iyi olsa da buradaki asıl hayal kırıklığının AOT olduğunu söylemem gerek. Opening cidden etkileyici olsa da ending ile bir türlü yıldızlarımız barışmadı. Kumoko’nun endingi garip bir şekilde anime ile uyumlu bir seviyede kaotik olduğundan kötü bir durumda değil fakat yine de benim için fazla hızlı bir ending. Shadow’s House’un ile SK8’in endingleri arasında büyük bir kapışma olmasını bekliyorum. İkisi de cidden etkileyici ve insanı sürükleyen şarkılar. Özellikle Shadow’s House’un şarkısına kapılınca zamanın nasıl geçtiğini dahi anlamıyorsunuz. Shadow’s House’un endinginin bu ödülü kazanacağını düşünüyorum.
En İyi Aksiyon: Bir kere Wonder Egg’i ve Vivy’i kenara alalım şimdiden. Bu onların kötü aksiyonları olduğu anlamına gelmez fakat AOT, Demon Slayer ve Jujutsu Kaisen gibi aksiyonlarıyla nam salmış büyük animeler varken onların bir şansı olacağını sanmıyorum. Vivy, yine güzel dövüş sahnelerinin ve iyi aksiyon ögelerinin bulunduğu bir anime fakat animenin yapısından dolayı olsa gerek ki kendisi aksiyon, dram ve fantezi vs. gibi alanlara yönelmek yerine hepsini müzik teması altında birleştirerek çok iyi bir karma yapım oluşturuyor. O yüzden onu bir kenara alıp aday gösterilmesini anlarım ancak Wonder Egg’in burada aday gösterilmesini anlamıyorum, zira Wonder Egg, ne aksiyonu ile öne çıkan bir anime ne de aksiyon sahneleri ve düşmanlarının yapısı o kadar ilgi çekici. Onun yerine Re: Zero’nun daha iyi bir rekabet sunacağını düşünüyordum. Gelelim asıl zor seçimin olduğu yere. Herkesi memnun etmek olanaksız ve kim kazanırsa kazansın üç fan kitlesi arasında büyük bir tartışma çıkacağı kesin. Ancak AOT’nin final sezonundaki yavaş başlangıcını ve temanın aksiyondan ziyade nispeten drama yönelmesini hesaba katarsak AOT’nin en iyi aksiyon konusunda ödülü alamayacağını düşünüyorum. Fakat onun aksine Demon Slayer, Mugen Train ile beraber saf aksiyona yönelik bir filme imza attı. Jujutsu Kaisen de ikinci kısımda aksiyon olarak hızlı gelişti. İkisi arasından bir seçim yapmak zor fakat Demon Slayer, animasyon kalitesini de göz önüne aldığımızda, daha akılda kalan savaş sahneleri çıkardığından insanlar tarafından daha fazla anımsanıp daha çok oy alacaktır.
En İyi Komedi: Burada diğerlerinden en çok ayrılan aday Odd Taxi. Komedisi diğerlerine rağmen anlaması bir tık daha zor ve daha dikkatli bir izleyici olmayı gerektiriyor. Ancak bu, Odd Taxi’yi, bu ödülü kazanmaktan da alıkoyabilir. Dragon Maid’in günlük komedisi ile Uramichi Oniisan ve Komi’nin absürt komedisi arasında Odd Taxi’ninki unutulup gidecek bir seviyede kalıyor. Heaven’s Design team ise insanı güldürmekten ziyade biraz daha parodik bir yaklaşımla casual denebilecek bir yol izliyor. Nagatoro’nun komedisinden pek zevk aldığımı söyleyemem ancak insanlarla dalga geçilmesini eğlenceli bulacaklar da yok değildir. Buradaki kazananın Uramichi Oniisan olacağı kanaatindeyim.
En İyi Drama: Burada To Your Eternity kazanmalı, 86 ve Odd Taxi küçümsenecek rakipler olmasalar da To Your Eternity tamamen izleyicinin değer verdiği karakterleri mahvetmek üzerine kurulu olduğundan izleyicide yarattığı etkinin daha yıkıcı olduğu kanaatindeyim. Fruits Basket’in final sezonu en az ikinci sezonu kadar büyük bir drama sahip olsa da final sezonunun, geçen yıl bu kategoride ödülü alan ikinci sezondan daha iyi bir performans ortaya koyamadığı fikrindeyim ve Fruits Basket’in bu sezonki rakipleri geçen sezonki rakiplerinden daha güçlü yapımlar. Hem To Your Eternity hem 86, Vinland Saga ve Promised Neverland’e kıyasla daha iyi yapımlar. O nedenle Fruits Basket güçlü bir rakip gibi görünse de To Your Eternity’i yenemeyeceği kanısındayım.
En iyi Romantizm: Horimiya, 2020 yılına damgasını vuran Kaguya-sama ayarında hatta Toradora, Tonari no Kaibutsu-kun ve Ao Haru Ride seviyesinde bir romantik animeydi. Diğer rakiplerin daha kırk fırın ekmek yemesi lazım.
En İyi Fantezi: Burada Wonder Egg Priority’i baştan eliyorum, zira onun fantastikten ziyade büyülü gerçekçiliğe yakın olduğu kanaatindeyim. Onun yerine Re: Zero yahut AOT gibi kurgusuyla ilgi çeken bir anime aday olsaydı anlardım fakat Wonder Egg’in ne karakterleri ne de kurgusu tamamen fantezi ürünüymüş gibi hissettirmiyor. İçerdiği her fantezi elementinin temeli gerçekçiliğe dayandığından onun büyülü gerçekçilik alanına dahil olduğunu düşünüyor ve direkt eliyorum. Yaratılan kurgunun canlılığı açısından Ranking of Kings ve Mushoku Tensei bir adım öne çıkan animeler. İkisi de fantastik ögeleri macera hissiyle başarıyla buluşturan ve izleyiciyi farklı dünyalara götüren yapımlar. Öte yandan To Your Eternity’nin kurgusu başta harika gelse de bölümler ilerledikçe amaçsız bir hâle dönüyor. Sıkıcı düşman yapısından mı desem yoksa yeterince açıklanmayan dünyasından mı desem izleyiciyi yoran bir yapısı var. Rimuru- sama’ya gelince ilk sezon olsa ona oy verirdim fakat ikinci sezon benim gözümde fazla monotondu. İşler klasik iseaki animelerinin bulunduğu noktaya doğru yol almaya başladı. Vanitas da bu alanda 3. Aday olarak göze çarpıyor. Fakat onun fantezi dünyası, diğer iki aday ile karşılaştırılınca biraz jenerik kalıyor. Özellikle Mushoku Tensei’de kullanılan farklı diller ve geniş büyü repertuarı onu ön plana çıkaran diğer unsurlar. Yine de o Tanrı’nın sıkıcı tasarımını unutamıyorum. O yüzden bu kategoride bir karar vermekten çekiniyorum.
En İyi Film: Demon Slayer’ın filmi, Spirited Away’in en çok gişe yapan film rekorunu kırdı. O yüzden diğer filmler ne kadar iyi olursa olsun, sırf popülaritesinden dolayı bu ödülü Demon Slayer alacaktır.
Ve son olarak en çok kanın döküleceği yer olan Yılın Animesi ödülüne geldik. Bu kategoride altı büyük yapım görüyoruz. Dördü hemen göze çarpan animeler olsa da Sonny Boy ve Odd Taxi’nin pek bilinmediği kanaatindeyim. Popülariteye göre bu ödülü AOT ya da Ranking of Kings almalı gibi duruyor fakat işin kalitesine gelirsek Jujutsu Kaisen’i eleyerek başlamayı öneriyorum. Çok iyi bir anime olsa da diğer beşi karşısında bir şansı olacağını sanmıyorum. 86’nın meka animelerine yeni bir can verdiğini ve gayet de iyi bir dram animesi de olduğunu göz önünde bulundurursak burada küçümsenmeyecek kadar güçlü bir aday. Sırf 2000’lerin meka animelerinin hayranları toplanıp oylarını 86’ya verse o kazanacaktır. AOT ve Ranking of Kings bu sezonun bombalarından. Birisi zaten bilinen bir animenin final sezonu diğeri ise modern bir başyapıt olma yolunda ilerleyen bir yapım. Diğer iki yapım ise alışılagelmişin dışına çıkmayı amaçlayan biraz soyut ve garip, biraz da ortalama anime izleyicisini aksiyon, dram ve fantezi üçlüsünden uzaklaştırmaya çalışan ferahlatıcı yapımlar. Hem Sonny Boy hem de Odd Taxi, 2021’i orijinal animeler açısından eşsiz yıllardan biri yapma konusunda büyük bir katkıya sahipler. Gönlüm, beni bunca süreden sonra animelerin yakalandığı dram, aksiyon ve fantezi üçlüsünden kurtaran, animelerin, sinema ve kitaplar gibi, soyut alanları ve konuları da gayet şık bir görsellik ekleyerek insanlara sunabileceğini gösteren Sonny Boy’dan yana. Fakat Ranking of Kings, üstün hikâye anlatımı ve insanı ekrana bağlayan sürükleyiciliği, dram ve macerayla çok iyi harmanlayarak kolay kolay unutulmayacak bir yapım ortaya çıkarıyor. Ayriyeten, AOT’nin aksiyondan drama doğru kayan yeni sezonunun beraberinde getirdiği, insanı hem animedeki karakterler hem de animenin dünyası hakkında düşünmeye zorlayan soruların, ortalama bir izleyiciyi daha çok cezbedeceği fikrindeyim.